Modern iş dünyasında geleneksel güvenlik duvarları artık yeterli değil.
Kurumlar; uzaktan çalışma, hibrit altyapılar, SaaS tabanlı uygulamalar ve sürekli büyüyen saldırı yüzeyi nedeniyle artık “içeridekine bile güven” yaklaşımını terk etmek zorunda kaldı.
Tam da bu noktada Zero Trust Güvenlik Modeli (Sıfır Güven Yaklaşımı) devreye giriyor.
Zero Trust Nedir?
Zero Trust, “Güvenme, daima doğrula.” prensibiyle çalışan bir güvenlik mimarisidir.
Bu modelde, hiçbir kullanıcı, cihaz veya uygulama varsayılan olarak güvenilir kabul edilmez — ister kurum ağı içinde, ister dışında olsun.
Microsoft’un tanımına göre Zero Trust, üç temel ilkeye dayanır:
-
Doğrula (Verify Explicitly)
Her erişim isteği; kullanıcı kimliği, cihaz durumu, konum, veri sınıfı ve oturum riskine göre doğrulanmalıdır. -
En Az Yetki İlkesi (Least Privilege Access)
Kullanıcılara yalnızca görevleri için gerekli minimum erişim yetkisi verilir. -
İhlal Varsayımı (Assume Breach)
Sistem tasarımı, sanki ağ zaten ihlal edilmiş gibi planlanır. Böylece savunma katmanları saldırıların yayılmasını engeller.
Zero Trust Mimarisi Nasıl Çalışır?
Zero Trust, tek bir ürün veya çözüm değildir.
Bu bir stratejik güvenlik çerçevesidir ve farklı teknolojilerin birlikte çalışmasıyla hayat bulur.
Microsoft ekosisteminde bu yaklaşım şu temel bileşenlerle uygulanır:
1. Kimlik Doğrulama (Identity Verification)
Microsoft Entra ID (Azure AD), kimlik merkezli güvenliğin temelidir.
-
MFA (Multi-Factor Authentication)
-
Conditional Access (Koşullu Erişim)
-
Risk-based Access Policies
Bu sayede kullanıcılar yalnızca kimlik doğrulaması yapıldığında ve cihaz güvenli olduğunda erişim sağlar.
2. Mikro Segmentasyon (Micro-Segmentation)
Zero Trust’ın en güçlü yönlerinden biri ağ segmentasyonudur.
Kurum ağı, küçük ve izole bölgelere ayrılır.
Bu sayede bir saldırgan bir bölgeye sızsa bile, diğer alanlara erişemez.
Azure üzerinde bu yapı genellikle şu araçlarla sağlanır:
-
Azure Firewall
-
Network Security Groups (NSG)
-
Azure Virtual Network Manager (AVNM)
Bu yapı, “yatay hareket (lateral movement)” riskini ortadan kaldırır.
3. Veri Koruması (Data Protection)
Zero Trust, veriyi merkeze koyar.
Microsoft Purview ve Information Protection çözümleriyle:
-
Hassas veriler otomatik olarak sınıflandırılır.
-
Etiketleme (Labeling) politikaları uygulanır.
-
DLP (Data Loss Prevention) politikalarıyla veri sızıntıları engellenir.
-
Şifreleme (Encryption) ile veri hem “dinlenme halinde” (at rest) hem de “aktarılırken” (in transit) korunur.
4. Uç Nokta Güvenliği (Endpoint Security)
Cihazlar, Zero Trust mimarisinin en kritik parçasıdır.
Microsoft Defender for Endpoint sayesinde:
-
Davranışsal tehdit analizi yapılır,
-
Zararlı yazılımlar tespit edilir,
-
Olaylara otomatik yanıt verilir.
Ayrıca Intune (Endpoint Manager) ile cihaz güvenliği politikaları merkezi olarak uygulanır.
5. Güvenli İzleme ve Görünürlük (Visibility & Monitoring)
Zero Trust’ın sürdürülebilirliği, sürekli izleme ile mümkündür.
Microsoft Sentinel gibi SIEM çözümleriyle:
-
Gerçek zamanlı tehdit analizi yapılır.
-
Anomaliler tespit edilir.
-
Güvenlik olayları otomatik olarak ilişkilendirilir.
Azure Log Analytics ve Defender for Cloud, bu görünürlüğü uçtan uca sağlar.
Neden Zero Trust Yaklaşımı Gerekli?
Geleneksel güvenlik modelleri, “ağ içinde güvenilir, dışı tehlikeli” anlayışına dayanır.
Ancak günümüzde kullanıcılar, cihazlar ve veriler artık ağ sınırlarının çok ötesinde.
Zero Trust yaklaşımı sayesinde:
-
Kimlik hırsızlıkları %90’a kadar azalır.
-
Uç nokta saldırılarına karşı direnç artar.
-
KVKK ve GDPR uyumluluğu sağlanır.
-
Hibrit çalışma modellerinde güvenlik açıkları minimize edilir.
Microsoft Zero Trust Mimarisi: 6 Katmanlı Yapı
Microsoft, Zero Trust stratejisini altı ana bileşen üzerinden uygular:
| Katman | Açıklama | Microsoft Çözümü |
|---|---|---|
| Kimlik (Identity) | Kullanıcı ve servis hesaplarının kimlik doğrulaması | Entra ID, MFA |
| Cihazlar (Endpoints) | Güvenli erişim ve yönetim | Defender for Endpoint, Intune |
| Uygulamalar (Apps) | Güvenli SaaS ve özel uygulama erişimi | Defender for Cloud Apps |
| Veri (Data) | Veri sınıflandırma, DLP, şifreleme | Purview Information Protection |
| Ağ (Network) | Mikro segmentasyon, güvenli tüneller | Azure Firewall, NSG |
| Altyapı (Infrastructure) | Cloud workload güvenliği | Defender for Cloud, Sentinel |
TrimaxSecure ile Zero Trust Dönüşümü
Uzman ekibimizle:
-
Mevcut güvenlik mimarinizin analizi
-
Microsoft 365 ve Azure ortamlarında Zero Trust yapılandırması
-
Politika tasarımı, MFA entegrasyonu ve Conditional Access yönetimi
-
Microsoft Defender ve Sentinel ile uçtan uca görünürlük sağlama
alanlarında danışmanlık ve teknik uygulama desteği sunuyoruz.
Zero Trust, yalnızca bir güvenlik politikası değil; modern dijital güvenliğin temelidir.
Her kimlik, her cihaz, her erişim isteği doğrulanmalı — hiçbir erişim varsayılan olarak güvenilir olmamalıdır.
Microsoft’un güvenlik çözümleri ve TrimaxSecure’un deneyimiyle, kurumlar artık tehditlere karşı daha dayanıklı, denetlenebilir ve proaktif hale geliyor. Güvenme, daima doğrula.
Son Yazılar
“Güvenme, Daima Doğrula.” Yaklaşımıyla Kurumsal Siber Güvenliğin Yeni Dönemi
Modern iş dünyasında geleneksel güvenlik duvarları artık yeterli değil.Kurumlar; uzaktan [...]
Microsoft Purview ile Veri Kaybı Önleme (DLP): Kurumsal Veriyi Korumada Yeni Dönem
Dijital dönüşüm hızlandıkça, verinin değeri hiç olmadığı kadar arttı. Ancak [...]
Dynamics 365 Business Central ile Finans Yönetimi
Günümüzde finans yönetimi artık yalnızca gelir-gider takibinden ibaret değil.Şirketlerin sürdürülebilir [...]
Microsoft Defender for Endpoint ile Cihaz Güvenliği
Siber tehditlerin sayısı ve karmaşıklığı her geçen gün artıyor. Özellikle [...]
Bulut Maliyet Yönetimi – Azure’da Tasarruf Yöntemleri
Bulut bilişim, kurumlara esneklik, ölçeklenebilirlik ve operasyonel verimlilik kazandırıyor.Ancak doğru [...]
Bunu Paylaşın. Platform Seçin!
İlgili Yazılar


